Her olumsuz deneyim “travma” sayılmaz. Bir deneyimin ” travmatik ” kabul edilmesi için:
Kişi böyle bir durumda kendi doğal savunma mekanizması olan fight or flight yöntemini kullanamaz. Başka bir deyişle, kişi ne bu durumla savaşabilir ne de bu durumdan kaçabilir, bu da çaresizlik ve dehşete yol açar.
Bu durum kimilerinde sosyal, mesleki, ve/veya ailevi işleyişlerini bozacak aşırı stres ve kaygıya yol açar.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSBB) kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkidir.
Bu durum, travmatik deneyimin hemen ardından olabileceği gibi travmatik olaydanaylar hatta yıllar sonra bile görülebilir. Benzer bir olayın yaşanmasıyla, eskilerde yaşanmış travmatik bir olay tetiklenebilir. Örneğin, 35 yaşındaki annesini kaybeden bir kimse, 35 yaşına girdiğinde bu durum aşırı kaygıya neden olabilir.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) , başka bir deyişle Post travmatik stres bozukluğu (PTSB) ‘nun belirtileri dört ana başlık altında toplanabilir :
Olayla ilgili anıların rahatsız edici bir biçimde beklenmedik anlarda sık sık hatırlanabilir ve bu durum huzursuzluk, çarpıntı, terleme gibi bedensel rahatsızlara neden olabilir. Ayrıca, olayı tekrar yaşıyormuş hissi uyandıran görüntüler (flashback),ve kabuslar ortaya çıkabilir.
Farkında olarak ya da olmayarak kişi, travmayı hatırlatan olaylardan, kişilerden, yerlerden uzak durmayı tercih eder. Bunulmasının kaçınılmaz olduğu zamanlarda ise bedensel rahatsızlıklar hisseder.
Kişi, dış etkenlere karşı aşırı hassasiyet gösterir. Küçük seslerden kolayca irkilebilir. Sinirliliği kimi zaman öfke patlamalarına neden olur. Tehlikenin olmadığı durumlarda bile kişi kendini tetikte hisseder.
Kişi, eskiden kendisine zevk veren aktivitelerden uzaklaşır. En yakınlarına karşı bile kendini yabancıl hisseder. “Başkaları beni ve yaşadıklarımı anlamıyor” düşüncesi onun çevresinden uzaklaşmaya iter. Geleceğe karşı umutsuzluk hissedebilir. Konsantrasyonda ve uyumakta güçlük çeker.
TSSB, doğru ve erken teşhis edilip, tedavi edilmediğinde, pek çok hastalık için risk faktörüdür. Çoğu zaman diğer Kaygı bozukluklarına(fobi, yaygın anksiyete), depresyon ve intihar girişimlerine, aşırı alkol, uyuşturucu ya da ilaç kullanımına ve bağımlılıklara neden olur. Travma etkilerinin kendiliğinden geçmediği durumlarda mutlaka yardım almak gerekir. Erken tanı ve terapi post-travmatik stres bozukluğu sonuçlarını azaltır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu‘nun travmanın hemen ardından ortaya çıkmadığı zamanlarda ; kişiler, belirtiler ve travma arasında bağlantı kurmada gecikebilir.
Uyku ve yemedeki düzensizlikler, gelecekle ilgili endişe ve umutsuzluklar, Depresyon ve Anksiyete de görülür. Ancak, travma ile ilgili anıların rahatsız edici biçimde sık sık hatırlanması (flashback), sürekli olarak olayın tekrarlanacağı korkusu ve bu nedenle diken üstünde hissetme, Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nda görünür.
Travma sonrasında hayatta kalanlarda suçluluk veya utanç duygusu çok yaygın bir durumdur. Kişi “niye başıma bu geldi?” “Niye ona değil de bana bir şey olmadı?” diye kendini sorgulayabilir ve bu durumdan kendini suçlayabilir. “Eğer şöyle yapsaydım, belki bunlara engel olabilirdim” gibi cümleler kişinin aklını sürekli meşgul eder ve kişi kendine yardım isteme hakkını görmez. Bu durum kişiyi yalnızlaştırır ve rahatsızlıkların büyümesine sebep olur. Çevreyle ilişkiler bozulur. Uyku düzensizlikleri, yaşanılanların sürekli kafasının içinde dönmesi ve bunun yarattığı gerginlik kişiyi ilaç, alkol veya madde kullanımına itebilir. Bu da sorunların çığ gibi büyümesini tetikleyebilir.
TSSB olan bir kişi için travma öncesi ve sonrası vardır ve bu iki zaman dilimi birbirinden adeta kopuktur.
Tedavi süresince bu iki zaman dilimi arasındaki bağ yeniden oluşturulur. Yaşanılan trajedi yok edilemez belki ama bu olay kişinin hikayesinde içselleştirilir. Kişi bu sayede yeni bir denge kurar. TSSB belirtileri yavaş yavaş yok olurken, kişinin hayat kalitesi yükselir, sosyal, ailevi ve mesleki sıkıntıları düzelir.
Yakınlarını kaybedenler içinse Travma Tedavisi süresince “yas”la ilgili çalışmalar yapılır. Kişiye, sevdiğinin artık olmadığı gerçeğiyle yüzleşmesi konusunda yardımcı olunur. Onsuz kurmak zorunda olduğu yaşamda ona destek olunur.
Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri’nin çok akut olduğu zamanlarda EMDR terapisi oldukça etkilidir. Kişinin kelimelere dökemediği bu durumu bedenselama aynı zamanda bilişsel bir yaklaşımla ifade etmesine yardımcı olur. Kişi nefes egzersizleri eşliğinde travmanın yarattığı huzursuzluğunun bedeninde yaratığı yakınmaları farkına varır. Beden ve psişe tekrar bir araya getirilerek, kişinin kaybettiği bütünlüğünü bulmasına yardımcı olur.
Travma sonrasında büyük çoğunluk kendi kendine iyileşirken, kimilerinde TSSB kronikleşir. Pek çok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi, bazı insanların bazı olaylardan daha çok etkilenmesi çeşitli faktörlere bağlıdır.